POSTPANDEMİK KÜRESEL DÖNÜŞÜM: DÜNYA 3.0

Bugün 3 Nisan 2020.

Tarihin ‘kod’lu sayfalarına Palyatif Blog yazarı olarak bir not bırakıyorum.

Adı, Dünya 3.0.

Yani güncellenmiş yeni bir dünya.

Güncellemek mi? Neden güncellensin ki? Hem dünya işletim sistemi mi ki virüs girince güncelleme gereksin? Bu gibi sorular oluştu mu kafanızda? 😊

Öyleyse başlayalım.

Öncelikle Dünya’ya virüs girdi. Baya bildiğiniz bilgisayara girer gibi hem de. Bulaştı bir yerlerden ve yayıldı dünya geneline. Adı, Koronavirüs. An itibari ile yaklaşık 1 Milyon insanı enfekte etti bile. 50 binden fazla insan da hayatını kaybetti şu ana dek. Şimdi her devlet bütün imkanları ile bir şekilde mücadele ediyor. Yayılımı önlemek, enfekte olanları da iyileştirmek için. Yani her devlet kendi vatandaşını korumaya çalışıyor şu an. Çünkü bu bir Pandemi.

Virüsün kaynağı konusunda ihtilaflar olsa da, sonuçları konusunda hemfikir bir dünya var karşımızda.

Bundan böyle hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Her şey ve herkes için geçerli bir durum. Neden mi?

Gelin, beraber görelim.

Öncelikle bu pandemi ama bugün ama bir ay sonra veya 1 yıl sonra…Bir şekilde durdurulacak. Önce yayılımlar tek tek ülkelerce kontrol edilecek sonra tüm hastalar iyileşecek. İyileşmeyenlerse maalesef veda edecekler bu hayata.

Sonrasında, hasar tespiti başlayacak küresel düzeyde.

Her devlet tek tek kullandığı maskelerden tutun, harcadığı son kuruşa kadar hesap edecek. Sayacaklar her şeyi. Hesaplar yapılacak.

Tabi planlar da…

Sonra insanlar arasında büyük tartışmalar başlayacak. Hatta devletler arasında da. Devletler arası ittifaklar, işbirliği örgütleri, oluşumlar dağılacak veya yenilenecek. Hatta bana göre yeni birliktelikler, yeni güç merkezleri ve yeni ortaklıklar gelişecek.

Öncelikle herkes diğerini suçlayacak ama bir noktada buluşacaklar. Adıysa ‘Ortak Düşman’ olacak.

Bu ortak düşmana karşı her devlet yeniden yapılanacak.

Peki bu “ortak düşman” kim?

Şimdilik adı Koronavirüs. Yarınki adı size kalsın… 😊

İlk olarak insan hayatının değerini anlayan milyonlar sağlık sistemlerini baştan inşa edecekler. Doktorlar ve sağlık çalışanları artacak. Muazzam yatırımlarla “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” prensibi benimsenecek her devletçe. Tıpkı Osmanlı gibi. 😊

İkinci olarak her ülke askeri olarak faaliyete geçecek. Nitekim, ordular savaşmak için değil, barışı korumak için varken, küresel ölçekte yok olmayı önlemek için yeniden dizayn edilecekler.

Çünkü savaşsalar ödenmeyecek bedel, her devlet barış içinde ve herkes evinde oturuyorken ödendi bile dünya çapında…

Eskiden atom bombalarından korkan insanlar, artık atom boyutlarından korkacaklar. Haliyle önlemler de yeniden planlanacak…

Maliyeti ve kaybı daha ucuz olacak askeri operasyonlar çekinmeden yapılacak herkesçe. Maalesef, 3.kez savaşacak dünya. Hem de bir hiç uğruna.

Sonrasından ekonomik parametreler baştan aşağıya değişecek. Yeni yapılanmalar, yeni teşkilatlar oluşacak. Soyut ve kağıt üzerinden şişirilmiş ekonomiler, somut gerçekler üzerinden yeniden şekillenecek. Yiyecek ekmek bulamadıktan sonra ekonomik göstergeler anlamsızlaşacak insanlara. Paralar bir yandan değer kaybederken, öte yandan da yeni ödeme şekilleri geliştirilecek.

Artık göz bebeğiyle mi öderiz, kimlik numaramızla mı bilmem. Ama yeni alışveriş ve ödeme sistemleri geliştirilecek. Kağıt para tarih olmasa da tarihi değer kaybedecek…

Sonra her coğrafyada her devlet kendi yapısını, gücünü sorgulayacak. “Kendi kendine yetebilmek” her devletin birinci önceliği olacak. Gıda, tarım, sanayi ve teknoloji, askeri, yapay zeka vs. vs.

Nitekim, hemen herkesin evlerine kapanmak zorunda kaldığı bir dünyadayız an itibari ile. Bir yandan dünya ile evlerden bağlantılar sürerken bir yandan da tedarik zincirlerinin devam etmesi gerekiyor.

Artık böyle durumlar için insan dışı sistemler hemen her eve her aileye ve herkese ulaşabilecek. Adına ister robot deyin, ister drone. Ama birileri getir götür yapmak zorunda olacak hep.

Dijital ve kaotik bir çağ başlayacak. Kaotik çünkü hemen her şey dijital olarak erişilebilir olacak. Bu da sistemlerin güç, elektrik ve daha birçok parametrelerce kaotik hesaplar ve alt yapılara girişileceği anlamına geliyor.

Nitekim, uzaktan ve baya uzaktan her şeye ve herkese erişebileceğiz. Hatta uzay bile çok daha yakın olacak. Bütün devletler her türlü alt yapısını baştan aşağıya dizayn edecek. Biraz zaman alsa da herkese ama herkese internet, elektrik, su ulaştırılacak. Doğalgaz her yere gitmeyebilir ama herkes ısınacak müsterih olun. 😊

Eğitim sistemleri değişecek. İster evden, ister işten ama bir şekilde uzaktan da sürdürülebilir olacaklar. 3 Boyutlu yazıcılardan tutun, hologramlı sınıflara kadar çok farklı sistemler göreceğiz. Ama bir şekilde ve daha kararlı sürecek eğitim.

Nitekim, cehalet kavramını dünyadan silmenin vakti geçti bile…

Son olarak, bireysel olarak değişeceğiz hepimiz. Sosyal ağlardan her ne kadar yaygınlaşsalar da bir nebze daha uzaklaşacağız. Birbirimize  ve çevremize daha yakın olacağız. Herkes sevdikleri ile daha fazla vakit geçirmek isteyecek ve özgürlüğün tadını hiç unutmayacağız insanlık olarak. Saygı ve hoşgörü artarken, öfke ve nefret de artacak. Öteki veya ötekiler, suçlu veya suçlular gibi ithamları sık duyacağız dünya çapında. Nitekim son yaşanan bu felaket insanlara çok ama çok büyük bir bedel ödetti.

İnsanlık “Bu dersi unutmayacak.”

Ve hep birlikte tüm bunlara birden Dünya 3.0 diyeceğiz. 😊

Şimdi sorabilirsiniz. Neye dayanarak söyledin ki bunca şeyi.

Binlerce insan, Onbinlerce sağlık çalışanı, Yüzbinlerce hasta, Milyonlarca enfeksiyon, Milyarlarca maske, Trilyonlarca dolar ve en önemlisi bunca insanın zihninden geçen Katrilyonlarca fikir, his…

Tüm bunlara dayanarak şahsi fikrim böyledir. 😊

Dileyen ütopya, isteyen distopya desin.

Ben “korona selamımı” verip, sosyal mesafemi koruyarak saygı gösteriyorum. 😊

Sizlere de tavsiye ederim.

Bilimle kalın,

Sağlıcakla kalın. 😊

Kaynakça:

https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/koronavirusun-dunya-ekonomisine-maliyeti-347-milyar-dolari-bulabilir/1768696

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*