
‘’Satranç hayat gibidir. Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu.’’
Adam Fewer
Satranç için söylenmiş güzel bir söz…
Esasında hayat satranç gibidir.
Tıpkı satranç oyununda olduğu gibi sürekli hamleler yaparız hayatımızda mesela kararlar veririz. Bu kararlardan sonra şekillenip durur sonraki süreçler…
Bazen düşeriz bazen yükseliriz ama en nihayetinde son nefesimize dek sürecek bir oyundur bu.
Çoğu kişi sonucunu öğrenemeden yumar gözlerini çünkü kaybeder oysa kimileri çoktan kazanmıştır bile.
Peki, nasıl oynanır bu oyun ve nasıl kazanılır bu hayat?
İlk olarak Albert Einstein’a kulak verelim.
‘’Oyunun kurallarını öğrenmek zorundasınız ve sonra da herkesten iyi oynamayı.’’
Eğer başarmak istiyorsak evvela kurallarını öğrenmeliyiz bu oyunun ki herkesten iyi oynayabilelim.
Nitekim birçok insan hayata ortasından balıklamasına atlamıştır doğumuyla beraber. Hayaller kurarlar ve zamanla bu hayaller hırslarına dönüşür, ilk fırsatta ‘şah çekmenin’ derdindedir ve yırtınıp dururlar ta ki yorgunluktan bitap düşene dek.
Nihayet hayat onları ‘mat’ eder ve gözlerini yumarlar yani kaybederler.
Oysa oynamayı küçük yaşlarda öğrenmiş olanlar ilk hamlelerini çoktan yapmışlardır bile. Hedefler belirlemiş ve bu hedefler doğrultusunda aklın, bilimin, felsefenin ve envai çeşit kitapların ışığında usulca yol alırlar.
Nitekim sonraki hamleleri hazır olmalıdır hayatta. Öyle ki rakip görülen cehalet, bağnazlık ve bir çok kötü duygunun ‘şah çekmesini’ engellemek için onların hamlelerini öngörmek gereklidir.
Farkındadırlar her şeyin.
Kararlıdırlar her zaman. En nihayetinde doğru hamleler yaparak kazanırlar yani rakiplerini ‘mat ederler’.
Öyleyse oyunu kuralına göre oynarsak kazanabiliriz hayatı. Bunun yolu da akıldan, bilimden, sanattan ve düşünmekten geçer.
Doğru yerde alınan her karar, doğru kaynaktan öğrenilen her bilgi, icra edilen her sanat bizi hayat satrancında ‘şah çekilmekten’ korur.
Oyunumuzun sonucu ise zamanla netleşir. Nitekim satranç oyunu iki sonuçtan ibaret de değildir. Bir de pat olmak vardır yani berabere bitme.
Her şeyin çok iyi gittiği bir oyunda dikkatlerden kaçacak küçük bir ayrıntı rakibi yenilmekten koruyabilir hem de sizin yüzünüzden. Bu da sizi hayatta her daim dikkatli olmaya sevk etmektedir.
Şayet hayat satrancında ‘Şah’ diyemeden ‘Pat olmak’ istemiyorsanız…
şah pat ın ilgili görseli çok şey anlatıyor, izninle kullanmak isterim
Gerçekten etkileyici, yüreğine ve kalemine sağlık 🙂