Sevr ve Seville.
Bu kavramlar tanıdık geliyor mu?
…
Peki, Helenikler kim?
…
Sahi, Roma’yı kim yaktı? 😊
Sorular ve paradigmalar programımıza hoş geldiniz!
…
Yok bu video olacaktı…
Neyse, kafanızda sesli de olsa bir şeyler canlandıysa başlayabiliriz. 😊
Konumuz, Helenik Hezeyan!
Helenik kültür bugünlerde Yunanistan adıyla var olma çabasını sürdürüyor. Antik çağlardan günümüze kah sanat kah resim diyerek ama fresk ama kabartmalar yaparak şanını yücelterek taa bugünlere gelmişler…
Soyluları düşünmüş, taşınmış ve 2020 yılına ithafen bir harita çizmişler.
Demişler ki: Ey Helenikler, gidin bu haritaları sahiplenin, dayatın. Gerekirse yok sayın ama asla vazgeçmeyin!
Tabi şakası bir yana, adamlar kafayı takmışlar bize.
Bize yani Türklere…
Bugünlerde Akdeniz hakkında ilginç bir harita dolaştırıyorlar. Tabi kendilerine göre.
Vaka o ki, bu harita adil ve hakkaniyetli bir şekilde Akdeniz’de enerji ve deniz sahalarının nasıl pay edileceğini gösteriyor. (!)
Öyle ki nokta kadar Meis adasının önüne çizilen alan Yunanistan’ın olurken; Türkiye Anadolu yarımadası kıyıdan kıyıdan hak sahibiymiş.
Oturup ciddi ciddi bu haritanın hukuki ve hakkaniyetli olduğunu söylüyorlar ve yetmezmiş gibi Akdeniz’e komşu devletlerle bu harita üzerinden antlaşmalar yapıyorlar.
Eee, sonuç ne derseniz? 😊
Önce suyu sonra altındakini ve dahi dibindekini alırım ve kullanırım diyorlar. (!)
…
Bu harita tarihten zerre ders almamış bürokratların veya askerlik bilmeyenlerin öylesine çizdikleri bir harita değil he!
Baya ince ince hesap kitap yapılmış.
Peki, Türkiye ne diyor bu işe?
Onlar da girebilir mi denize!
Mesela, tatil yapabilir miyiz kıyılarımızda?
Peki, kumsalda güneşlensek Yunanistan üzerinden gelen ışınların hukuku ne olacak?
Ya balıklar?
Onlar da pasaport ve gümrük muhafazaya uğrayacaklar mı?
Mesela denizde kılçıkla gezmek yasak mı?
…
Kafamda deli sorular… 🙂
Neden biliyor musunuz?
Bunlar zamanında Atatürk’ün karşısına Sevr diye bir harita getirdiler.
Dediler ki, Türk milleti bu haritayı kabul etsin.
Batısı bir devlete, güneyi başkasına, doğusu diğerine derken minik bir kısımı da size dediler.
Peki, ne oldu?
Türkler yani biz, yok olmuş bitmiş ve dahi tükenmiş denilen Türkler o isimleri ve bayrakları şaşalı devletlere öyle bir ders verdik ki bugün bile tarih okumaya korkar oldular.
Ama ecdadı denizlere dökülmüş Yunanlılar, hala ama hala yeni Sevr’leri Mavi Vatanımız için Seville diye getirip savunuyorlar.
Ne hak ne hakkaniyet ne adalet ne de coğrafya ilkelerine uymayan bu paçavraları tekrar be tekrar yırtmamız için şanslarını zorluyorlar.
Tam burada bilmenizi istedim ki yeni bir Sevr dayatması ile karşı karşıyayız.
Milli bir bilinç taşımalı ve Mavi Vatanımız hakkında uyanık olmalıyız.
Neden mi?
Çünkü, Helenikler hezeyan ediyorlar.
Çizip çizip çabalıyorlar.
Megalo İdea deyip çırpınıyorlar.
Ama unuttukları bir şeyler olmalı!
Tarih tekerrrür ederse, denize yine onlar dökülür. Hem de daha derinlere.
Bu sefer ne Sevr kalır ne de Seville.
Yeni bir Lozan çıkar ortaya. Ne ada kalır ne deniz ne de Helen!
Bilin istedim.
Tarih tekerrür ediyor!
Sahi, Roma’yı hırs, güç sarhoşluğu, had bilmezlik yakmış olabilir mi?
Son soru, tarih neden tekerrür ediyor?
Biz mi zayıfladık, onlar mı güçlendi?
Ya da boş bir hezeyan mı dersiniz?
Hasılı, hep beraber düşünelim mi?
Tarihimizle kalın.
Saygılarımla, 😊
Kaynakça:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Sevr_Antla%C5%9Fmas%C4%B1
https://www.aydinlik.com.tr/dogu-akdeniz-de-meb-ilan-edelim-turkiye-haziran-2019-2#1
Bir yanıt bırakın