Malumunuz, bugün 18 Mart 2019.
“ Çanakkale Zaferimizin 103. yıl dönümü.”
Kutlu olsun!
Aziz şehitlerimizi rahmetle ve şükranla anıyoruz.
Sovyet döneminde günlerden bir gün…
Antonov mühendisleri ‘Hayal’ yorgunuydu. Nitekim AN-225 Mriya adını verecekleri ve Ukrayna dilinde ‘Hayal’ anlamına gelen bir uçak yapmışlardı. Guinness Rekorlar Kitabı’na 240 dalda aday gösterildi.
Halen dünyada sadece bir tane bulunan bu uçak dünyanın en büyük uçağıdır.
2019 yılındayız. Bu uçak kargo taşımacılığında kullanılıyor. Boş ağırlığı 285 ton olan bu uçak ‘tam 253 ton’ kargoyu taşıyabiliyor. Gelin görün ki bugün siz “Palyatif Blog” okurlarının ‘Yeni Paradigmalarının’ zihinsel ağırlığını taşıyamayacak. 😊
Bu uçakla nereye varacaksın sayın yazar diyebilirsiniz…Açıklayayım.
İnsanoğlu ilk günden bu yana sürekli ilham aradı. Kah uzaydan, kah doğadan sürekli bekleyiş içine girdiler. Bazen korktular bazen kaçtılar. Soğuklar yaşandı. Buzullar eridi. Nihayet günümüze kadar geldik.
Bunca yıl istifini bozmayan bir gerçek var.
O da bir zamanların imkansız görülen ve belki de ‘hayal’ dahi edilemeyen şeylerinin bugün gerçekleştirilebiliyor olması…
Hayal edilemeyince gerçek olamadılar ama ne zaman ki hayal gücü keşfedildi. İşte, o zaman buluşlar birbirini izledi.
Eski çağlar, yenilerinin gelmesine mani olamadılar.
“Cehalet, bilimselliğe teslim olmak zorunda kaldı.”
Yetmedi okyanuslara daldık denizaltılarla. Daha da yetmedi uzaya çıktık roketlerle.
Hayallerimizi zorladık ve okyanusun derinliğindekileri, gökyüzünün serinliği ile buluşturabildik.
Yani dünyanın en büyük canlısı olan ‘200 tonluk balinalar’ bugün geldiğimiz teknoloji ile 285 tonluk ‘Mriya’ olarak uçuyor !
Bakın yüzüyor demedim. Uçuyor…
Buradan varmak istediğim yere gelelim.
Doğayı, çevremizi ve uzayı gözlemledik. Sürekli ilham aradık. Yeni paradigmalar oluşturduk. Bilim ve teknoloji yaptık.
Kısacası her geçen gün azalan bir cehalet ve artan bir bilimsellikle ilerliyoruz stratejik ufuklara!
Bu yolculuk; yakıtı çalışma, çevresi sorgulama ve rotası hayal etme üzerine kurulmuş bir yolculuk. Üstelik yolcusuna ‘Yeni Paradigmalar’ ikram ediyor.
Acaba bizler neden böyle bir yolculuğa çıkmıyoruz veya çıkanlarımız neden bu kadar az?
Fikri hür, vicdanı hür bizler neden başarılı olamıyoruz?
Bu sorular geliyor aklıma.
Aynı okyanustayız ve hepimizin etrafında aynı ‘su’ var. Kimisi karides olmayı tercih ederken kimileri balina olma çabasında.
Birileri de var ki yüzmeyi geçtim, uçmaya çalışıyor!
Şimdi soruyorum.
Uçabilmek varken neden yüzüyoruz? Antonov’lar ‘hayal’ etti ve yaptılar.
Yoksa biz ‘bir zamanlar gücümüzün ulaştığı ufuklarda, şimdi başkalarının ‘hayalleri’ ile mi karşılaşıyoruz?
Sorsak mı kendimize?
Demem o ki, yıl 2019 ve balinalar uçuyor!
Bırakın kuşları… Kıps 😊
Tüm heybeti ile uçan balinamız AN-225 Myria ( Hayal )
Kaynakçalar:
https://www.haberturk.com/dunyanin-en-buyuk-6-ucagi-1948983-ekonomi
Bir yanıt bırakın